1 Mart 2020 Pazar

DERYA ALABORA


 (19 Ağustos 1959 İstanbul) 1983'ten bu yana Uğur Yücel'le evli olan Alabora'nın 1985 doğumlu Can isminde bir oğlu vardır. Derya Alabora'nın kuzeni oyuncu Mustafa Alabora, onun oğlu ise, oyuncu Mehmet Ali Alabora'dır. Özellikle Masumiyet filmi, farklı tiyatro gruplarıyla yaptığı tiyatro çalışmaları ve Şaşıfelek Çıkmazı dizisiyle tanınır.

1982 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Ana Sanat Dalı'ndan mezun olmuştur. Aynı bölümde öğretim görevlisi olarak çalışmakta ve Digital Film Academy İstanbul'da ders vermektedir.

Mezuniyetinin ardından bir yıl Bursa Devlet Tiyatrosu'nda çalışmıştır. Devlet Tiyatroları'ndan istifa ettikten sonra ise, çeşitli özel tiyatro gruplarının oyunlarında yer almıştır. Bir süre Ali Poyrazoğlu ile çalıştıktan sonra, Özdemir Çiftçioğlu  ile birlikte Tiyatro Grup'u kurmuştur.  5. Sokak Tiyatrosu, DOT ve gara İstanbul’un oyunlarında oynamıştır.

Oynadığı oyunlardan bazıları, Jean Genet'nin eseri Balkon (Tiyatro Stüdyosu, 1998), Özen Yula'nın yazdığı Ay Tedirginliği, DOT'un ilk oyunu olan ve Bryony Lavery'nin yazdığı Donmuş (Frozen), 2007 İstanbul Tiyatro Festivali'nde sahnelenen deneysel oyun Oyunu Bozun ve son olarak Sevim Burak'ın Yanık Saraylar kitabındaki öykülerden Naz Erayda'nın uyarladığı bir oyun olan Ya Seni Rüyasında Bir Daha Hiç Görmezse'dir.

İlk , Nisan Akman'ın yönettiği 1987 yapımı Bir Kırık Bebek'tir. Bu filmin sonrasında, neredeyse her filminde farklı bir yönetmenle çalışmıştır. İki filminde birden oynadığı tek yönetmen, Tomris Giritlioğlu'dur. (80. Adım ve Salkım Hanımın Taneleri)

Ancak Derya Alabora'nın sinemada en çok ödül aldığı ve en çok bilinen rolü, Zeki Demirkubuz'un Türk sinemasının en iyi filmlerinden biri sayılan ikinci filmi Masumiyet'teki fahişe Uğur'dur. Oyuncu bu rolüyle, Antalya Altın Portakal Film Festivali, Adana Altın Koza Film Festivali ve SİYAD En İyi Kadın Oyuncu ödüllerinin de aralarında bulunduğu pek çok ödül almıştır. Bu filmdeki rol arkadaşları, yine bu filmdeki performanslarıyla çeşitli ödüller almış olan Haluk Bilginer ve ilk nde oynamış olan Güven Kıraç'tır.

Uzun metrajlı filmlerinin yanı sıra, Şaşıfelek Çıkmazı dizisinde de birlikte çalıştığı yönetmen Çağan Irmak'ın Bana Old and Wise'ı Çal adlı kısa filminde, Erkan Can'la baş rolleri paylaşmıştır.
Oyuncu en son, Barış Pirhasan'ın Adem'in Trenleri (2007) filminde, Adem'in annesi Şükran'ı canlandırmıştır.

TV'deki en bilinen rolü, TRT'de yayınlanmış olan Şaşıfelek Çıkmazı dizisindeki Aysel'dir. Bu dizide, Zuhal Gencer'le başrolleri paylaşmıştır. Uzun süre Mahinur Ergun'un yazıp yönettiği, 2001'de çekilen yeni bölümlerinde ise yönetmenliği Çağan Irmak'ın devraldığı dizi, aynı zamanda, oyuncunun en uzun süre devam etmiş olan TV dizisidir.

Rol aldığı Filmler : Naciye (2015), Fakat Müzeyyen Bir Derin Bir Tutku (2014), Küçük Hanımefendi (2012), Ayrılık (2010), Karanlıktakiler (2009), Ezber (2009), Pandora’nın Kutusu (2008), Adem'in Trenleri (2007), Aşk Her Yaşta (2005), Simbiyotik (2004), Aşk Meydan Savaşı (2003), Renkli Dünyalar (1999), Salkım Hanımın Taneleri (1999), Masumiyet (1997), Şaşıfelek Çıkmazı (1996-1998), 80. Adım (1996), Yengeç Sepeti (1995), İz (1994), Dönersen Islık Çal (1993), Bir Kırık Bebek (1987)

ONUR ÖDELİ 14. Uçan Süpürge Festivali 2011

EN İYİ  KADIN OYUNCU ödülü

"PANDORA'NIN KUTUSU"
Yeşim Ustaoğlu 2008
28. İKSV İstanbul Kültür Sanat Vakfı Film Festivali  2009
27.Fajr Film Festivali 2009

Konu: Her biri uzak diyarlara düşmüş üç kardeş artık hasretlerine zorunlu bir son verecektir. Üçü de birbirinden farklı hayatlara savrulmuştur. Birbirleriyle aralarındaki bağ körelmeye yüz tutmuştur ve iletişimlerini kaybetmiş bu üç orta yaşlı kardeş için kavuşma vakti yaklaşmaktadır. Memleketleri Karadeniz'de yaşayan yaşlı annelerinin kaybolduğu haberi onları yıllar sonra bir araya getirecektir. Her biri aynı şehire düşmüş, İstanbul'da yaşıyor olmalarına rağmen kontaktlarını kaybeden kardeşler anneleri Nusret'i bulmak için kendileri ve anılarına dair birçok şeyi gün yüzüne çıkardıkları bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculuk bir içsel hesaplaşmaya, annelerini bulduktan ve İstanbul'a getirdikten sonraki süreç ise sancılı bir yaşam sınavına dönüşecektir. Bu sınavdan alnının akıyla çıkabilen tek kişi ise yaşlı kadının torunu Murat olacaktır. Güneşe Yolculuk ve Bulutları Beklerken gibi filmleriyle kendini ispatlayan önemli yönetmen Yeşim Ustaoğlu, son filmiyle de yine yolculuk vesilesiyle gerçek kimliklerini bulan karakterleri ele alıp politik duruşuyla da dikkat çeken sosyal içerikli ve son derece etkili bir filme imza atıyor. (beyazperde.com)

"MASUMİYET"  Zeki Demirkubuz 1997
11. Altın Koza Kültür ve Sanat Şenliği 1997
34. Antalya Altın Portakal Film Festivali 1997
 10. Ankara Uluslararası Film Festivali1998
20.SİYAD Sinema Yazarları Drerneği1998
9. Orhan Murat Arıburnu Ödülleri 1998
5. ÇASOD Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği 1998
11. Uluslararası İzmir Film Festivali 1999

Konu: Filmde, hapishaneden çıkan Yusuf’un çevresine uyum sağlama süreci anlatılır. On yıldır cezaevinde olan Yusuf’un dışarıya çıktığında ne yapacağına dair bir fikri yoktur. Bu durum onda derin bir kaygı yaratır. Çıktığında ablasını ziyaret eder. Fakat onların yanında kalamaz. Bu sırada kaldığı otelde Bekir, Uğur ve Uğur’un kızı Çilem ile tanışır. Uğur, hapishanede sorun çıkardığı için sürekli sürülen sevgilisini şehir şehir takip eder. Bekir ise Uğur’a karşı olan saplantılı aşkı yüzünden onu takip eder. Kısa süre içinde Yusuf da bu hikâyenin bir parçası hâline gelecektir. (Zeynep Köroğlu – tsa.org.tr)

EN İYİ  YARDIMCI KADIN OYUNCU  ödülü

PANDORA'NIN KUTUSU” Yeşim Ustaoğlu  2008
3.Yeşilçam Ödülleri 2010

“ADEM'İN TRENLERİ” Barış Pirhasan 2007
40.SİYAD Sinema Yazarları Drerneği2007

“MASUMİYET” Zeki Demirkubuz 1997
20.SİYAD Sinema Yazarları Drerneği1998

 “YENGEÇ SEPETİ” Yavuz Özkan 1994
31. Antalya Altın Portakal Film Festivali 1994
7. Ankara Uluslararası Film Festivali1995

 “BİR KIRIK BEBEK” Nisan Akman 1987
 1. Ankara Film Şenliği 1988



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder