6 Mart 2020 Cuma

MÜJDE AR


“Kâmile Suat Ebrem” (1954 İstanbul) Ünlü şarkı sözü yazarı Aysel Gürel ile Tercüman Gazetesi muhabirlerinden (Vedat Ebrem) Vedat Akın'nın kızıdır. Annesi, Müjde 3 yaşındayken kocasından boşandığı için dedesinin yanında büyüdü. Kardeş Mehtap Ar da daha sonra şarkıcı olarak tanındı. Ünlü oyuncu, gençliğinde bir süre tiyatro oyunculuğu ve mankenlik yaptıktan sonra 1974 yılında ilk kez "Aşk-ı Memnu" adlı dizi ile televizyon dünyasına girdi. 1975 yılında "Babacan" adlı film ile sinemaya geçti. Daha sonraları özellikle kadın sorunlarını işleyen filmler ile tanındı. Ardından 1976 yılında Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit, Ayşen Gruda gibi isimlerin yer aldığı "Tosun Paşa" adlı filmde "Leyla" karakteriyle rol aldı. Hemen ardından 1978 yılında "Kibar Feyzo" ve 1979 yılında "Lanet" gibi filmlerde yer aldı.

Müjde Ar, NTV'de yayınlanmakta olan "Haydi Gel Bizimle Ol" adlı programda Pınar Kür, Aysun Kayacı ve Çiğdem Anad ile birlikte bir program sundu.

 Evlilikleri   İlk evliliğini 1973 yılında yönetmen Samim Değer ile yaptı. Ancak bu evlilik uzun sürmedi bir yılın sonunda boşandılar. Yönetmen Ertem Eğilmez ile bir süre 70’l yıllarda birlikte yaşadı. Ertem Eğilmez'in 1989 yılında ölümünden sonra büyük bir boşluk içine girdi. 1990 yılında Attila Özdemiroğlu ile birlikte yaşamaya başladı. Ancak bu ilişki de 1995 yılında son buldu. Daha sonra  Müjde Ar 13 Mayıs 2005 tarihinde CHP´li eski bakanlardan Ercan Karakaş'la Paris´te evlendi.
Filmleri: 2013 - Melahat'ın Son Akşam Yemeği 2011 - Artiz Mektebi 2009 - Bozkırda Deniz Kabuğu 2009 - Benim Annem Bir Melek 2007 - Kilit 2006 - Kuşdili 2006 - Ayın Yıldızı 2005 - Eğreti Gelin  2003 - Serseri Aşıklar 2000 - Komser Şekspir 2000 - Dar Alanda Kısa Paslaşmalar 2000 - Karakolda Ayna Var 1997 - Ağır Roman 1990 - Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni (Konuk Oyuncu) 1988 - Arabesk 1987 - Teyzem 1987 - Afife Jale 1987 - Kaçamak 1986 - Aaah Belinda 1986 - Asiye Nasıl Kurtulur 1986 - Kupa Kızı 1986 - Asılacak Kadın 1985 - Çıplak Vatandaş (Konuk Sanatçı)  1985 - Adı Vasfiye 1985 - Dul Bir Kadın 1984 - Fahriye Abla 1984 - Dağınık Yatak 1984 - Gizli Duygular 1983 - Şalvar Davası 1983 - Aile Kadını 1983 - Güneşin Tutulduğu Gün 1982 - İffet 1982 - Göl 1981 - Feryada Gücüm Yok 1981 - Çirkinler De Sever 1981 - Deli Kan 1981 - Ah Güzel İstanbul 1980 - Kır Gönlünün Zincirini 1979 - Aşkı Ben Mi Yarattım 1978 - Kibar Feyzo 1978 - Töre 1978 - Uyanış 1978 - Şahit 1978 - Güneşten De Sıcak 1978 - Kaybolan Yıllar 1977 - Gülen Gözler 1977 - Kızını Dövmeyen Dizini Döver 1977 - Nehir 1977 - Tokat 1977 - Sarmaş Dolaş 1977 - Tatlı Kaçık 1977 - Günahın Bedeli 1977 – Lanet 1977 – Vahşi Sevgili 1976 - Tosun Paşa 1976 - Mağlup Edilemeyenler 1976 - Öyle Olsun 1976 - Adalı Kız 1976 - Gel Barışalım 1976 - Deli Gib Sevdim 1976 - Selam Dostum 1976 - Taşra Kızı 1976 - Adalı Kız 1975 - Baldız 1975 - Batsın Bu Dünya 1975 - Aşk-ı Memnu 1975 - Pisi Pisi 1975 - Babacan 1975 - Köçek 1975 - Aşk-ı Memnu 1974 - Sayılı Kabadayılar

ONUR ÖDÜLÜ
10. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 2007

YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ
34. Antalya Altın Portakal Film Festivali  1997

EN
İYİ  KADIN OYUNCU ödülü

“YOLCU”
Başar Sabuncu 1993
30. Antalya Altın Portakal Film Festivali  1993

Konu: Kurtuluş Savaşı'nın sürdüğü günlerde, ıssız bir tren istasyonu kulübesinde yaşayan istasyon şefi (Halil Ergün), karısı (Müjde Ar) ve makasçının (Tarık Akan) hesaplaşma öyküsü. 1921 yılının donduruucu kış günleri. Cepheye asker götüren, yaralılarla geri dönen ve hiç durmayan trenlerin gelip geçtiği karla kaplı bir ovada terkedilmiş istasyonda üç kişi görürüz. Kafkas cephesinde bir bacağı sakat kalmış makasçı, Birinci Dünya Savaşı'nda tek göözünü yitirmiş istasyon şefi ve içten pazarlıklı  doyumsuz karısı .. İstanbullu bir imamın kızı olan kadın, topal makasçıyla kıırıştırır. Bu üç insan birbirleriyle hesaplaşırken, birden ortaya çıkan bir Kuvay-ı Milliye'ci (Berhan Şimşek) aralarına katılır.

“AAAHH BELİNDA” 
Atıf Yılmaz 1986
 23. Antalya Altın Portakal Film Festivali 1986

Konu: Film, geleneksel bir ev kadını olmaya karşı çıkan bir tiyatrocunun kendini bir ev hanımı olarak bulmasını anlatmaktadır. Serap başarılı bir tiyatro oyuncusudur. Toplumun kadına yüklediği geleneksel değerleri eleştirir. Bu nedenle ev hanımı olmaya da karşıdır. Tiyatro çalışmalarına devam eden Serap, teklif üzerine Belinda isimli bir şampuanın reklâmında oynamaya karar verir. Serap reklâmda geleneksel bir Anadolu erkeği olan Hulusi ile evli Naciye isimli evli bir bankacı kadını canlandıracaktır. Reklâm çekimleri yoğun geçmektedir. Sürekli tekrarlanan bir çekim sırasında Serap gözlerini açtığında kendini bir evin banyosunda bulur. Çekimin devam ettiğini zanneden Serap, banyodan çıktığında Naciye isminde Hulusi ile evli, iki çocuklu bir kadın olduğunu fark eder. Etrafındakilere kendisinin Serap olduğunu anlatmaya çalışsa da kimse ona inanmaz. (Celil Civan -tsa.org.tr)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder