(16 Ocak 1897,
İstanbul – 20 Ocak 1994, İstanbul). Tiyatro ve sinema oyuncusu. Tam adı Emine
Bedia (Şekip) Muvahhit olup, Bedia Muvahhit olarak tanınmıştır. Türkiye'nin ilk
Müslüman kadın oyuncularındandır. Kadıköy Terakki Mektebi ile Notre Dame de
Sion Lisesi’nde okudu ve küçük yaşlarda Fransızca ile Rumca öğrendi. Bedia
Muvahhit’in öğrenimini sürdürdüğü yıllarda İstanbul’da kurulan Telefon
Şirketi’nde çalışan yine ilk kadınlardan biridir. İstanbul’da 1912’de telefon
hizmeti vermeye başlayan Dersaadet Telefon Anonim Şirket-i Osmaniyesi,
İngiliz-Fransız ortaklığının elindeydi. Şirketin çalıştırdığı tüm santral
memureleri ya yabancı ya da yerli azınlıklardan oluşuyor, tek bir Müslüman-Türk
santral memuresi çalışmıyordu. O yıllarda İstanbul’da yayımlanan “Kadınlar
Dünyası Dergisi” birkaç sayısını bu konuya ayırarak bir kamuoyu baskısı
oluşturmayı başardı ve şirket, Müslüman-Türk bayanlar da almaya karar verdi.
Telefon Şirketi’ne iş için başvuran iki yüz kadından yedisi Fransızca barajını
da aşarak işe alınmaya hak kazandı. 5 Aralık 1913 tarihinde Telefon Şirket’inde
çalışmaya başlayan yedi Müslüman bayandan biri de Bedia Muvahhit’ti. Sanat yaşamı ise 1908 yılında başlamış
sayılır. Ancak 1914 yılında yeni kurulan Darülbedayi’e (İstanbul Şehir
Tiyatroları) girdi. Bir yandan da, 1921’de Erenköy Kız Lisesi’nde Fransızca
öğretmenliği yapıyordu.
İlk filmi, 1923 yılında Muhsin Ertuğrul’un önerisiyle
başladığı ve Halide Edip Adıvar’ın “Ateşten Gömlek” romanından sinemaya
uyarlanan filmdir. Bu filmde canlandırdığı Ayşe karakteri ile Türk sinemasının
Neyyire (Neyir) Ertuğrul’la birlikte ilk kadın oyuncularından biri
oldu.1923’te, “Ceza Kanunu” adlı oyunla sahneye çıkmasıyla tiyatro yaşamı da
başlamış oldu. Eşi olan aktör Muvahhit Bey, bir topluluk kurarak Bedia Hanım’la
birlikte Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkmış olan İzmir’e gitmişti. O sırada
Mustafa Kemal’in de İzmir’de olması nedeniyle, oyuncular, “Ceza Kanunu”nun ilk
oyununa Mustafa Kemal’i de davet etmişlerdi. Mustafa Kemal, Muhavvit Bey’e,
“Müslüman Türk kadınlarına niçin rol vermiyorsunuz? Eşiniz Bedia Hanım’ı
‘Ateşten Gömlek’ filminde gördüm, pek başarılı idi.’ der. Ertesi akşam, Bedia
Muhavvit Hanım oyundaki “Sacide” rolüne bir günde hazırlanarak çıktı. Böylece
de Cumhuriyet döneminde sahneye çıkan Türk kadın sanatçılara öncülük etmiş
oldu. Ancak, sahnede ilk Türk kadını kimdir konusu araştırmacılarca tartışmalı
bir konudur. Prof. Metin And, “Türk Tiyatrosu Tarihi” kitabında o dönemi; “1920
yılında Darülbedayi, Hüseyin Suat’ın ‘Yamalar’ adlı oyununu Kadıköy’deki
Apollon Tiyatrosu’nda (şimdiki Reks Sineması) sahneye koyuyordu. Bu oyunda Emel
adlı kızı oynayan Eliza Binemeciyan topluluktan ayrılıp yurt dışına gittiği
için bu rolü yüklenecek bir bayan aranıyordu. Bu rol için seçilen Afe, ‘Jale’
takma ismiyle Kadıköy’de Apollon Tiyatrosunda sahneye çıkar.” demektedir.
Ancak, Muhavvit’in Türk sinemasında öncü bir karakter olduğu kesindir; ne var ki
ilk kadın oyuncu olduğu tartışmalıdır. Araştırmacı Ali Özuyar ise, Türk
sinemasında ilk kadın oyuncunun Neriman Hanım olduğunu ısrarla belirtir. Bedia
Hanım, 1937 yılında eşini yitirdikten sonra Ferdi von Ştatzer ile evlendi.
Sanat yaşamı boyunca iki yüzün üzerinde oyunda ve sayısız nde rol aldı.1950
yılında, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda yirmi beşinci, 1973 yılında ellinci
sanat yılı jübilesi yapıldı. 1975 yılında Şehir Tiyatroları’ndan emekliye
ayrıldı. 1980 yılında, Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisi’ni hazırladı. 1987
yılında “Devlet Sanatçısı” unvanını aldı ve Atatürk Sanat Armağanı’na layık
görüldü. İstanbul Sinema Günleri Seçici Kurulu, sanatçıya Altın Lâle Ödülü
verirken (1988), İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “Türk Aydınlanmasına Katkıda
Bulunanlar” etkinliği çerçevesinde Muvahhit’in 70. Sanat Yılı’nı kutladı
(1993).
Rol aldığı filmler: Ateşten Gömlek
(1923), İstanbul Sokaklarında (1931), Karım Beni Aldatırsa (1933), Beklenen
Şarkı (1953), Paydos (1954), Yaşlı Gözler (1955), Son Beste (1955), Gülmeyen
Yüzler (1955), Çapkınlar (1961), Gönül Ferman Dinlemez (1962), Bir Gecelik
Gelin (1962), Belâlı Torun (1962), Barut Fıçısı (1963), Genç Kızlar (1963),
İstanbul Kaldırımları (1964), Kaynana Zırıltısı (1964), Manyaklar Köşkü (1964),
Gençlik Rüzgârı (1964), Halk Çocuğu (1964), Anasının Kuzusu (1964), Gel
Barışalım (1964), Sarı Kızla Kopuk Ahmet (1964), Hizmetçi Dediğin Böyle Olur
(1964), Hep O Şarkı (1965), Sevinç Gözyaşları (1965), Bozuk Düzen (1966),
Çalıkuşu (1966), Sokak Kızı (1966), O Kadın (1966), Sevgilim Artist Olunca
(1966), Şoförün Kızı (1966), Evlât Uğruna (1967), Sen Benimsin (1967), Zehirli
Hayat (1967), Dünyanın En Güzel Kadını (1968), Kâtip (1968), Ateşli Çingene
(1969), Esmerin Tadı Sarışının Adı (1969), Lekeli Melek (1969), Son Mektup
(1969), Tatlı Sevgilim (1969), Yumurcak (1970) olarak sıralanabilir. Bedia
Muvahhit, 20 Ocak 1994 tarihinde, 97 yaşındayken yaşamını yitirdi. 1995
yılından bu yana, Türk Kadınlar Birliği tarafından Şehir Tiyatroları’nın genç
kadın sanatçılarına “Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülü” verilmektedir. Sanatçının
hayat hikâyesi çok sayıda kitaba ve araştırmaya konu olmuştur.
DEVLET SANATÇISI ÖDÜLÜ 1987
Devlet Sanatçısı Olacak ve Bu Haktan Yararlanacaklarla ilgili 1 Şubat 1987 tarih ve 19359 sayılı Resmi
gazetede yayınlanan yönetmelik gereğince…
ONUR ÖDÜLÜ
İKSV İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Film Festivali 1988
İKSV İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Film Festivali 1988
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder