28 Şubat 2020 Cuma

BEDİA MUVAHHİT


 (16 Ocak 1897, İstanbul – 20 Ocak 1994, İstanbul). Tiyatro ve sinema oyuncusu. Tam adı Emine Bedia (Şekip) Muvahhit olup, Bedia Muvahhit olarak tanınmıştır. Türkiye'nin ilk Müslüman kadın oyuncularındandır. Kadıköy Terakki Mektebi ile Notre Dame de Sion Lisesi’nde okudu ve küçük yaşlarda Fransızca ile Rumca öğrendi. Bedia Muvahhit’in öğrenimini sürdürdüğü yıllarda İstanbul’da kurulan Telefon Şirketi’nde çalışan yine ilk kadınlardan biridir. İstanbul’da 1912’de telefon hizmeti vermeye başlayan Dersaadet Telefon Anonim Şirket-i Osmaniyesi, İngiliz-Fransız ortaklığının elindeydi.  Şirketin çalıştırdığı tüm santral memureleri ya yabancı ya da yerli azınlıklardan oluşuyor, tek bir Müslüman-Türk santral memuresi çalışmıyordu. O yıllarda İstanbul’da yayımlanan “Kadınlar Dünyası Dergisi” birkaç sayısını bu konuya ayırarak bir kamuoyu baskısı oluşturmayı başardı ve şirket, Müslüman-Türk bayanlar da almaya karar verdi. Telefon Şirketi’ne iş için başvuran iki yüz kadından yedisi Fransızca barajını da aşarak işe alınmaya hak kazandı. 5 Aralık 1913 tarihinde Telefon Şirket’inde çalışmaya başlayan yedi Müslüman bayandan biri de Bedia Muvahhit’ti.  Sanat yaşamı ise 1908 yılında başlamış sayılır. Ancak 1914 yılında yeni kurulan Darülbedayi’e (İstanbul Şehir Tiyatroları) girdi. Bir yandan da, 1921’de Erenköy Kız Lisesi’nde Fransızca öğretmenliği yapıyordu. 

İlk filmi, 1923 yılında Muhsin Ertuğrul’un önerisiyle başladığı ve Halide Edip Adıvar’ın “Ateşten Gömlek” romanından sinemaya uyarlanan filmdir. Bu filmde canlandırdığı Ayşe karakteri ile Türk sinemasının Neyyire (Neyir) Ertuğrul’la birlikte ilk kadın oyuncularından biri oldu.1923’te, “Ceza Kanunu” adlı oyunla sahneye çıkmasıyla tiyatro yaşamı da başlamış oldu. Eşi olan aktör Muvahhit Bey, bir topluluk kurarak Bedia Hanım’la birlikte Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkmış olan İzmir’e gitmişti. O sırada Mustafa Kemal’in de İzmir’de olması nedeniyle, oyuncular, “Ceza Kanunu”nun ilk oyununa Mustafa Kemal’i de davet etmişlerdi. Mustafa Kemal, Muhavvit Bey’e, “Müslüman Türk kadınlarına niçin rol vermiyorsunuz? Eşiniz Bedia Hanım’ı ‘Ateşten Gömlek’ filminde gördüm, pek başarılı idi.’ der. Ertesi akşam, Bedia Muhavvit Hanım oyundaki “Sacide” rolüne bir günde hazırlanarak çıktı. Böylece de Cumhuriyet döneminde sahneye çıkan Türk kadın sanatçılara öncülük etmiş oldu. Ancak, sahnede ilk Türk kadını kimdir konusu araştırmacılarca tartışmalı bir konudur. Prof. Metin And, “Türk Tiyatrosu Tarihi” kitabında o dönemi; “1920 yılında Darülbedayi, Hüseyin Suat’ın ‘Yamalar’ adlı oyununu Kadıköy’deki Apollon Tiyatrosu’nda (şimdiki Reks Sineması) sahneye koyuyordu. Bu oyunda Emel adlı kızı oynayan Eliza Binemeciyan topluluktan ayrılıp yurt dışına gittiği için bu rolü yüklenecek bir bayan aranıyordu. Bu rol için seçilen Afe, ‘Jale’ takma ismiyle Kadıköy’de Apollon Tiyatrosunda sahneye çıkar.” demektedir. Ancak, Muhavvit’in Türk sinemasında öncü bir karakter olduğu kesindir; ne var ki ilk kadın oyuncu olduğu tartışmalıdır. Araştırmacı Ali Özuyar ise, Türk sinemasında ilk kadın oyuncunun Neriman Hanım olduğunu ısrarla belirtir. Bedia Hanım, 1937 yılında eşini yitirdikten sonra Ferdi von Ştatzer ile evlendi. Sanat yaşamı boyunca iki yüzün üzerinde oyunda ve sayısız nde rol aldı.1950 yılında, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda yirmi beşinci, 1973 yılında ellinci sanat yılı jübilesi yapıldı. 1975 yılında Şehir Tiyatroları’ndan emekliye ayrıldı. 1980 yılında, Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisi’ni hazırladı. 1987 yılında “Devlet Sanatçısı” unvanını aldı ve Atatürk Sanat Armağanı’na layık görüldü. İstanbul Sinema Günleri Seçici Kurulu, sanatçıya Altın Lâle Ödülü verirken (1988), İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “Türk Aydınlanmasına Katkıda Bulunanlar” etkinliği çerçevesinde Muvahhit’in 70. Sanat Yılı’nı kutladı (1993).

Rol aldığı filmler: Ateşten Gömlek (1923), İstanbul Sokaklarında (1931), Karım Beni Aldatırsa (1933), Beklenen Şarkı (1953), Paydos (1954), Yaşlı Gözler (1955), Son Beste (1955), Gülmeyen Yüzler (1955), Çapkınlar (1961), Gönül Ferman Dinlemez (1962), Bir Gecelik Gelin (1962), Belâlı Torun (1962), Barut Fıçısı (1963), Genç Kızlar (1963), İstanbul Kaldırımları (1964), Kaynana Zırıltısı (1964), Manyaklar Köşkü (1964), Gençlik Rüzgârı (1964), Halk Çocuğu (1964), Anasının Kuzusu (1964), Gel Barışalım (1964), Sarı Kızla Kopuk Ahmet (1964), Hizmetçi Dediğin Böyle Olur (1964), Hep O Şarkı (1965), Sevinç Gözyaşları (1965), Bozuk Düzen (1966), Çalıkuşu (1966), Sokak Kızı (1966), O Kadın (1966), Sevgilim Artist Olunca (1966), Şoförün Kızı (1966), Evlât Uğruna (1967), Sen Benimsin (1967), Zehirli Hayat (1967), Dünyanın En Güzel Kadını (1968), Kâtip (1968), Ateşli Çingene (1969), Esmerin Tadı Sarışının Adı (1969), Lekeli Melek (1969), Son Mektup (1969), Tatlı Sevgilim (1969), Yumurcak (1970) olarak sıralanabilir. Bedia Muvahhit, 20 Ocak 1994 tarihinde, 97 yaşındayken yaşamını yitirdi. 1995 yılından bu yana, Türk Kadınlar Birliği tarafından Şehir Tiyatroları’nın genç kadın sanatçılarına “Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülü” verilmektedir. Sanatçının hayat hikâyesi çok sayıda kitaba ve araştırmaya konu olmuştur.  

DEVLET SANATÇISI ÖDÜLÜ 1987 

Devlet Sanatçısı Olacak ve Bu Haktan Yararlanacaklarla ilgili  1 Şubat 1987 tarih ve 19359 sayılı Resmi gazetede yayınlanan yönetmelik gereğince…

ONUR ÖDÜLÜ
İKSV İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Film Festivali 1988


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder